|
| Burçlar ve Özellikleri | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:18 am | |
| KOÇ
Koç, Zodyak' ın ilk burcudur, bu nedenle yeni başlangıçları ve doğumu temsil eder. Koç insanı doğal, iç güdüsel, taze, saf ve hayattan zevk alan bir yapıdadır. Böylece, bir yapı meselesi olarak, birlikte olduğu insanları yoran çekingenlik de ona yabancıdır. Hayat onlar için heyecanlı bir macera anlamındadır. Her şeyden önce hayatın sunduklarını yakalamak ve her yönüyle hayatın tadını çıkarmak isterler.
Bazıları Koçta tipik egoistlik özelliklerinin bulunduğunu düşünürler, çünkü o, başkalarının kendi hakkında ne düşündüğünü, hareketlerinin onaylanıp onaylanmadığını öğrenmeye çalışmaz. Başkalarının, onu bildiğinden şaşırtmasına izin vermez. Koç, yaşamın her anında daimi bir meydan okuma görür. Koç insanı kendisini, cesareti, bireysel inisiyatifi ve enerjisi ile gösterir. Diğer yandan bunlar onun doğuştan gelen önderlik özellikleridir. Bunlar, yalnız hareket etme olarak da anlaşılabilir, aslında Koç her koşulda çok rahat yaşayabilir.
Koç insanı anlık tepkiler gösterir, bütün cesareti, enerji ve yaratıcılığı anlık bir meydan okumadır. Bu nedenle hiçbir şeyden çözülmemiş sorunlar kadar nefret etmez. Uzun süre çabalaması gerektiğinde sık sık tahammülünü kaybeder. Böylece, aslında uğrunda bütün gücünü harcadığı bir şeye, gerçekten ulaşmak istemediği izlenimi yaratır.
Son karar adımını atmakta tereddüt eder. Büyük amaçları, Koçu gerçekte sadece global olarak ilgilendirir. Küçük detaylar, ufak tefek noktalar ona dehşet verir.
Koçlar, "ıvır zıvır" ile uğraşmayı başkalarına bırakır ve ayının postu paylaşılmadan yeniden ava çıkarlar. Devamlı yenilik peşinde olma dürtüsünü hayat boyu bastıramazlar, aksi halde kişiliklerini kaybederler. Açıklık ve dürüstlükleriyle ara sıra diğer insanları yaralarlar. Aslında yaralama düşüncesi akıllarından bile geçmez. Koç insanları, bazılarının bakış açısına göre kader tarafından korunurlar. Çünkü, kozmik sistemimizde hayat veren ve hayatı koruyan Güneş, en büyük etkisini bu burçta gösterir.
Koç doğallığını, kendine hiçbir sınır koymamasına ve koydurmamasına borçludur. Koç insanları, küstahlık içeren davranışlar gösteren kişileri, açık ve arkadaş canlısı olmasına rağmen yanına yaklaştırmaz; bunlar pek küstahlık sayılmasa da koçun yanına yaklaşıp kartlarına bakmayı cesaret eden bir kişi, mantığının soğukluğunu ve keskinliğini hisseder, sınır dışına sürülür.
Kendisini sınırlanmış ve başarısı engellenmiş hissettiği anda. Koçun içindeki savaşçı tabiat, birdenbire canlanır. Diğer yandan Koç toleranslı ve birine analık edebileceği zaman yardımseverdir. Bir Koça bir şeyi beğendirmeye çalışmak, zor ve yorucu bir iştir. Bununla birlikte Koçun yardımseverliğini reddettiğiniz de, karşınızda yaralanmış ve hayal kırıklığına uğramış bir insan bulursunuz. Çünkü aldırmaz görünmesine rağmen, o aşırı derecede hassas ve duygusaldır. Paylaşma veya yardım teklifinin reddi durumunda tepkisi, depresif bir halde içe dönme olabilir, fakat kendini ilkel bir öfke ve kızgın bir hava içine de sokar. Ama bu durumdan çabuk kurtulur. Yeni bir yardım önerisi sunar, böylece Koçların yeni bir özelliği ortaya çıkar: Hastalık derecesinde sabırsızlık.
Koç insanları, genelde dış görünüşten de kolayca tanınabilirler. Çalı gibi, burunlarına kadar uzanan kaşları ve bariz yüz hatlarıyla bir Koçu düşünmek için, fantaziye fazla ihtiyaç yoktur.
Gerçekten de Zodyak'taki Koçların, kavga meraklısı koçlarla çok o tak noktaları vardır. Başlarını eğer
ve hiçbir uyarıda bulunmadan saldırırlar. Kesinlikle etkili olan bu taktiğin bazen acı verdiğini, özellikle de başlarının çok yandığını dikkate almazlar. Zaten alsalardı, Koç olamazlardı. Koç, er ya da geç yüzünden veya kafasından yaralanırsa şaşırmayın. Onun dış görünüşü, yukarıda anlatıldığı gibi saldırıya hazır bir koç gibidir; baş önde, tıpkı bir yayın kirişi gibi gergin...
| |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:19 am | |
| BOĞA Boğa, varlığıyla dünyaya renk ve zenginlik katan, umudun burcudur. Boğasız bir burçlar çemberi düşünülemez.
Sabırlı, sorumluluk sahibi Boğa, burçlar içinde en insancıl ve sıcak kanlı olanıdır. Doğa ona bütün insancıl davranışları bahşetmiştir. Boğa insanı ruhsal varlığına olduğu kadar maddesel varlığına da bağlıdır. Burç, aşkın yıldızı olan Venüs tarafından yönetilir: Gezegenin etkisi, onun sanatsal başarılarından çok, sanat eserlerinin hem maddi hem manevi değerlerini tahmin ve takdir edebilme gücünde görülür. Sanatla sadece manevi olarak ilgilenmekle kalmaz, herhangi bir sanat eserini kendi koleksiyonunda görmekten de büyük zevk alır. Doğayı seversiniz; boş zamanlarınızı balık avlayarak veya dolaşarak geçirirsiniz. Bu sizin doğaya ve toprağa bağlılığınızı gösterir.
Bu yüzden ani değişikliklerin meslek ve özel yaşamınızda dengenizi bozması şaşırtıcı değildir. Yer değiştirdikten sonra kendinizi yeniden huzurlu hissetmeniz uzun zaman alır. Kendinizi her şeyin sonsuza kadar süreceğine inandırırsınız. Bunun sebebi ise güven ve dayanışma isteğinizdir. Size göre bunlar her değişimde tehdit altındadır. Siz bir sabır, istikrar ve dayanıklılık örneğisiniz. Başkaları bir şeyden uçar gibi kaçarken, siz dayanırsınız ve ellerinizdekileri koruyup saklarsınız. Et rafınızdaki her şey tuz buz olsa bile, siz onları toplayıp tekrar bir araya getirebilecek yapıda bir insansınız. Diğer yandan da dış çevreye çok zor uyum sağlarsanız ve bundan dolayı kuralları kesin olan işleri seçersiniz. Ama bu, çeşitli teşebbüslerde bulunmayacağınız anlamına gelmez. Kritik durumlarda cesaretini ilk kaybeden kesinlikle. siz olmazsınız. Koruma içgüdünüzün güçlü olduğu aşi kârdır.
Böyle durumlarda varlığınızı ve malınıza korumak için alışılmadık ölçüde güç ve irade gösterebilirsiniz.
Boğa insanı, mantığından çok duygııları tarafından yönetilir. Bu nedenle, tahminen okulda "ezber dersleri"nde diğerlerine yetişmek için zorluk çekmiştiniz. Büyük başarıları, sadece kendinizi bir şeye duygusal olarak bağlı hissettiğinizde kazanırsınız. Bu duygu eksik olursa konuya olan ilginiz de hemen dağılır. Çocukluktan itibaren sevgi ve aşırı ilgiye ihtiyacınız vardır. Bu yetişkin olduğunuz zaman bile bastıra madığınız bir içgüdüdür. Bu, karşı cinse. olan bağlılığınız için de geçerlidir. Onlar sizi çeker, ama yine de ilk adımı atan genelde siz olmazsınız. Kendinizi hareketli bir dış dünyaya bırakırsınız. Bu da sizi çoğunlukla istenen başarıya götürür. Ara sıra arkadaşlarınızı beklenmedik ataklarla şaşırtmanız, şimdiye kadar söylenenlerin bir inkârı değildir. Bu sadece duygularınız incindiğinde geçerli olur. O zaman hayvanlar alemindeki akrabalarınız gibi şiddetle hücuma geçebilirsiniz. Doğrusu, kontrolünüzü kaybedip adeta yolunuza çıkan her şeye toslayacak hale gelmeniz; uzun bir zaman alır. Bundan zarar görmek istemeyen kişiler, bu konuda uyarılmalıdır. Boğa insanının krizleri korkunç olabilir ve bunun sonuçlarını hiç düşünmez. Böyle durumlarda sakin kalmayı becermesinin tek sebebi dikkafalılığıdır. Çünkü damarına basıp, sinirlendirmek uzun zaman alır.
Boğa, genelde sabit fikirlileri temsil eder ve hayatı değişmez bir siyah beyaz resim gibi görür. Aynı zaman da yakın çevresindeki insanlarla birlikteyken anlaşmaya daha yatkındır. Siyah ve beyazın yanı sıra gri tonlarında olduğunu görmeye çalışmalısınız. Eğer ara sıra pes etmeyi öğrenirseniz, hayatınız kolaylaşacaktır.
Bunun yanında dayanıklılık ve sabrınız, başarınızın temelidir. "De vamlı akan damlalar taşı deler" ata sözünde olduğu gibi, başarılı olmanız, yükselmenizin anlık olmamasına bağlıdır. Finansal kararlarda çok dikkatlisinizdir ve her riski önceden hesaplarsınız. Sizi sevmeyen biri, size cimri bile diyebilir. Bunun sebebi hayatın her döneminde, biriktirdiklerinizle ayakta kalmayı istemenizdir. Boğa erkeği, manevi olan her şeye bağlı olmasına rağmen, bir kadının bütün entellektüel yanını ortaya koymasına çok da değer vermez. Bu durumda kadın erkeğin kayıtsızlığını ifade eden soğuk bakışlara maruz kalır. Bu noktada, Boğa kadını da Boğa erkeğine çok benzer. Akıllı insanlarla sohbet etmeyi sevmesine rağmen, filozofu oynayan bir adamın Boğa kadını karşısında hiç şansı yoktur. Kadın ya da erkek olsun bir Boğa bütün insanlara, istediklerini yapma hakkı tanır, karşısındaki insanın bir serseri, bilim adamı veya çöpçü olması farketmez.
Kendisine de kendini ortaya koyma hakkı tanır ve çok belirgin olan eşitlik anlayışı sayesinde diğerlerine de bu hakkı verir. Bu bazen garip tiplerle arkadaş olmanıza yol açar. Beraber olmaya katlanamadığınız kişiye bunu hissettirir ve onu aranıza almazsınız. Buradan da dürüst yapınız anlaşılabilir. Boğalar fiziksel olarak çok çekicidirler ve doğanın bu hediyesinin bilincindedirler. Bakımlı görünmeye büyük önem verirsiniz. Sizin için kendinize bakmak çok anlamlı bir iştir. Anlamlılık ve anlamlı ifade, size başkalarından daha çok şey ifade eder. Kendinizi göstermek için yaptığınız hareketlerin hepsi çevrenizin en çok da onları kıskandırarak dikkatini çekmek içindir ve bunu genelde başarırsınız. Söylediğimiz gibi Boğa, Venüs tarafından yönetilir. Özlem ve duygu yoğunluğuyla çok sıkı ilişkili olan Ay'ın etkisi altındadır. Duygularınızı ifade etmek size zor gelse de özlem ve hislerin tadını çıkarmayı istersiniz.
Kesinlikle konuşkan, çok sesli ve düşüncelerini açıkça belirten iyi bir dinleyicisiniz. Boğa insanlarının yaşam boyu savaşacakları bir eğilimleri vardır; zevkle ve çok fazla yerler, bu yüzden de fazla kilolarına karşı devamlı bir savaş içindedirler. Üstüne üstlük zaten iri bir vücut yapıları vardır. Bazıları, bir bira reklamını seyrederken bile kilo aldıklarını söylerler. Eğer dünyevi lezzetlerden, diğer ölümlülere göre daha fazla zevk alıyorsa, bunda Boğa insanının ne suçu olabilir ki? Boğa insanları, inisiyatifi ele almazlar. Onlara göre, önemli bir kararı, getireceği yarar ve zararları düşünerek ya da ölçüp biçerek sakin bir şekilde vermek daha iyidir. Kararı veren Boğa harekete geçer. Artık onu durdurmak mümkün değildir. | |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:20 am | |
| İKİZLER İkizler, Zodyak'taki üçüncü burç tur. Antik zamanlarda sizi Tanrıla rın arabası olarak nitelendiriyorlar dı; siz yaz başlangıcının en güzel haberlerini getirirsiniz. Güneş bu burca, gıpta edilecek derecede zekâ vermiştir. Size özel düşünülürse, İkizler civa gibi yerin de duramaz. Hava grubunun özelliklerini taşıyan değişken ve tahmin edilemeyen, sebatsız bir karakteri vardır. Güneşin verdiği, negatif etki yaratmayan kararlı bir zekâ sizi eş sizlik, canlılık ve sağlam bir karaktere götürür. Bir İkizler çocuğunu yetiştirmek aile için çok zordur, çünkü onu ideal bir şekilde geliştirmek için sınırsız bir özgürlük vermek gerekir. Bel ki bu, onun doymak bilmez istekleri ni karşılayabilir. Ama yine de bunlara değer. lkizler, karşısındakini ikna etmeyi becerir ve her şeyi formüle etmeyi bilir.
İkizler, kadınını veya erkeğini, risk rüzgârları esen, gizemli ve yeni liklerin yaşanabildiği her yerde bula bilirsiniz. Beceriye dayanan hızdan zevk duyarlar. Sporu severler ve iyi sporcudurlar. Bu becerikli tip, özel likle kayağı, dalmayı, ata binmeyi, su kayağını ve paraşütle atlamayı, yani kısacası ani tepkilere ihtiyaç duyan her şeyi sever. Golf onlar için biraz fazla yavaştır, ama tenis, onları hızlı arabalar gibi çıldırtır. Özellikle pilot lisansı olanları, bu burçta doğan ve Merkür tarafından yönetilen insanlarda görürsünüz, tehlikeyle eğlenmeyi severler.
İki ya da üç şeyi bir arada yapmak İkizlere zor gelmez, tam tersi ne bu hayat prensipleridir. Kişilikleri ve yaşam tarzları onların tek ifadesidir, ama aynı zamanda cazibeli, liderlik yeteneğine sahip, neşeli, gayretlerini endişeli ve sorunlu olduklarında bile kaybetmeyen, iyimser insanlardır.
Hareketleriniz ve konuşmalarınız da çok dürüst olduğunuz söylenemese de her durumda açık ve tarafsızsınız. Fikrinizi değiştirmeye hazırsınız. Size göre içten pazarlıklı hareketler, fikirlerinizi gerçekleştirme alanınızı daraltan, anlaşılmaz hareketlerdir. Sonuçlar, sizin için her zaman can sıkıntısıyla bağlantılıdır.
Doğal olarak genelde ilgi odağısınızdır ve yanınızda kendini çok iyi hisseden, entelektüel insanlarla
dostluk kurarsınız. Fazla görüşmemeye çalıştığınız daha az ilginç ve dokunaklı insanlar, hemen alaylarınızın hedefi olabilirler. Her zaman güncel olaylardan haberdar olduğunuz için, her yerde konuşmaya katılabilir ve konuşulan konu hakkında bir otorite olduğunuzu hissettirebilirsiniz. Burada işlek zekânız sayesinde, her şeyi hemen anlama, analiz etme ve ona mührünüzü basma konusunda çok başarılısınız.Fikrinizi bir anda değiştirip yeni bir duruma ayak uydurabilirsiniz. Burada burcunuzun sembolü olan çift karekter kendini gösterir; siz insan şeklinde bir bukalemun ve bayrağını rüzgâra bırakan bir insansınız. Bunun yanı sıra, birisine beklediğini ya da istediğini vermek hoşunuza gider. Eğer insanlar masalları gerçeklere yeğliyorlarsa, istediklerini verirsiniz ve bunu çok ikna edici bir tarzda yaparsınız. Gerçek yüzünüzü kimsenin keşfetmesine izin vermezsiniz.
Keskin zekânıza ve akıllı düşüncelerinize rağmen aslında iflah olmaz bir romantik, idealist ve hayalcisiniz dir. Fantazileriniz sizi en büyük spekülasyonlara bile inandırır. Bütün. iyimserliğinizle hayallerinizi gerçekleştirmek için maceralara dalarsınız ve gerçeklerin sizi bile şaşırtabileceğini görürsünüz. Yüksekten uçuşlarınızın genelde düşüşle sonuçlanmaması için, keskin zekâ ve yaratıcılığınızı gerçekçi plan ve faaliyetlere göre dengeleyip geliştirmeniz çok önemlidir. İkizler, tükenmek bilmeyen öğrenme hırslarını, çok yönlü yetenek ve ilgilerini, zamanını, devamlı yeni bir şey deneme tutkusuyla israf etmeye eğilimlidir. Aklının kölesi değil efendisi olmayı öğrenmelidir.
Sanatta olduğu kadar günlük pratik işlere de yeteneklidir. Eğitiminiz sırasında bile İkizler doğanız, meraklarınızı ve sabırsızlığınızı kesin ya da belli sınırlarda tutmanızı zorlaştırır. Birçok İkizler, kendilerini en değişik bilimlerde dener. Öğrenme açlığınız, size sürekli olarak, yeniliklerin ve değişimlerin özlemini çektirebilir. Büyük planlarınızı gerçekleştirmek için, ilginizi gerçek ve doğru şeylere yöneltin, çünkü sadece o zaman gerçekten istediğiniz şeye ulaşırsınız.
İkizler kolay kolay bir öğüdü, haklı bir hükmü veya iyi teklifleri kabul edemez. Büyük bir beceriyle hareketini mazur gösterir ve böylece her tartışmayı söndürür. Bu yanar döner, enerji dolu İkizlerin iç ve duygusal yaşamı acaba nasıldır? Her yalnızlığı ve acıyı hisseder mi? Tabii ki. Hatta çoğu kişiden de fazla umutsuz ve üzgün olur. Bu ruh halini alkol ve ilaçlarla yenmeye çalışır. Depresyonları da onun her ruh hali gibi hızla geçip gider. Yine de güçlü bir kişiliğe sahiptir, cesaretinin kırıldığını ve zor yendiği üzüntüsünü kimseye hissettirmez. Çift yönlü kişiliği onu tekrar çok yönlü ilgi ve isteklerinin heyecanlı dünyasına yönlendirecektir. İçinizden gelen sesi dinlemelisiniz. Doğru yolu ancak böyle bulabilirsiniz. Keskin zekânız altındaki "gizli" kalbinizi keşfetmek için güçlü bir etkiye ihtiyacınız vardır. Burada da yine, hissettiğinizin gerçek aşk mı, yoksa sadece dudak tanışıklığımı mı olduğunu hemen anlarsınız. Gerçek olmayan aşklara duyduğunuz tepki yüzünden duygusuz ve soğuk görünebilirsiniz. Şaşkınlıkların etkisinden hemen kurtulursunuz. Mantıklı bir durumun mantıklı ispatını hemen kabullenmediğiniz ve bu durum üzerinde uzun süre durmadığınız için sizi seven insanları hayal kırıklığına uğratırsınız. Şiddetli değişiklik isteğiniz, genelde başkalarına zor durumlar yaşatır. | |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:22 am | |
| YENGEÇ Siz sevgili Yengeçler, biraz çelişkili bir yapıdasınız, gülmeyi seversiniz, mizah duygunuz güçlü, arkadaş canlısı, sempatik, yardımsever bir yoldaşsınız: Sizi yüzeysel olarak tanıyan biri, zaman zaman derin melankolik bir ruh haliyle acı çektiğinizi düşünebilir. "Gökyüzüne sevinçle haykıran veya ölümüne üzülen" biri oldugunuz doğrudur. Bu özelliginizi, Ay'ın gizemli bir burcunda doğmanıza borçlusunuz. Yengeç, insanlığın doğuşunun burcu sayılır ve yaşamla ölümün sırlarını kendinde birleştirir. Astrolojiden biraz anlayan biri, sorunlarınızı rahatsız edilmeden çözmek için günden güne kendinizi toplumdan soyutlamanıza hayret eder. Tüm Zodyak'taki hemen hemen en gizemli burç Yengeçtir. Kimsede bu kadar karşıtlık bir arada bulunamaz: Sevinç ve acı, iyilik ve kötülük, melankoli ve. taşkınlık. Yengeç kendini bulamamış biriyse, kapalı duygularını sevgiyle karıştırır. Kendisine yöneltilen her düşünceyi tartışmasız kabullenir, kısa zaman sonra bu kendisinin mi, yoksa başkasının fikri miydi bilemez. Az itiraz etmeye çalışır ve taraf olmamak için kendini herkesten uzak tutar. Bu yönüyle kötü bir yoldaşdır. Çizilen bu portre aslında onun çok kısmi bir gölgesidir. Yengeç, Zodyak'ın dördüncü burcudur ve Ay tarafından yönetilir. Bu nedenle su grubundan sayılır. Bu onun; hayat dolu bu maddeyle olan ilişkisirıi çok iyi açıklar. Bu burcun üreme organları üzerindeki hükümdarlığı yüzünden Yengeç, genelde her şeyi beslemek, büyütmek ve korumak isteyen en insancıl burç olarak tanınır. Yengeçin korumacılığının her şeyden önde gelmesi böyle açıklanabilir. Bunun yanı sıra en büyük özelliği, ruhsal olarak kendisiyle barışık olmasıdır. Bunu kazanmak, korumak ve kimsenin yıkmasına izin vermemek için her şeyini ortaya koyar. Bir soruna ancak kendi varlığını tehdit edecek ve hareketlerini kısıtlayacak hale geldiğinde el atar. Ama hemen öne atılmaz, tersine burcunun hayvanı gibi önce birkaç adım geriye gider, taktikler geliştirir, gözüne kestirir ve sonunda işini bitirmek için şimşek gibi üstüne atılır. Beklenmeyen bir durumdan sakınabilmek için tüm anlayış ve dikkatini ona yöneltir. Bu arada, çabalarının kendi yerini sağlamlaştırmak amacına yönelik olup olmadığı her ne kadar Yengecin hırslı olduğu söylenemese de düşünülebilir. Verdiği sözler ve yardıma hazırlığı, Yengecin duygusallığıyla oldukça ilgilidir. Paranın sokaktan bulunmadığını kabul etse bile, kendisine bir şeyler ifade eden insanlar ve ailesi için her şeyini feda etmeye daima istekli ve hazırdır. Diğer insanların sıkıntıları sizi üzer, ama olaya müdahale etmeden önce başka birinden yardım gelip gelmeyeceğini ve yardımın türünü öğrenmeyi beklersiniz. Eğer bu yardım görünmezse, son da kika "kurtarıcı"sı olarak ortaya çıkar ve yardımlarınızı sunarsınız. Hep pasif olan ve herşeyin sonunu bekleyen bir yapıya sahip olan Yengecin, iş dünyasında hırslı olduğu söylenemez. Bozuk parayı bile doyum saglayıcı bir şey olarak görmek, güvenlik ihtiyacından kaynaklanır. Yengecin nadiren yaptığı dikkat çekici bir hareket insanı şaşırtır, o kendini arka planda tutarak sessiz ve derinden çalışır. Yapısından dolayı Yengeç bir şeye ulaşmak için geceyi beklemez. Ama verdiği kararlar önceden sezilemez. Önceden çok iyi hesapladığı caydırıcı hareketlerin fikrini değiştirmesine izin vermez. Bütün Yengeçler özel yaşamlarında olduğu kadar, mesleki yaşamlarında da çok kaygılıdırlar. Biraz daha soğukkanlılık, yararlarına olurdu, çünkü bilindiği gibi yeni pişen yemek, soğumadan yenmez. Yengecin değişken ruh hali, bir saatin dakikliği gibi düşünülebilir, çünkü her etapta Ay'ın etkisi altındadır. Diğer yandan Yengeçler, kendilerini koruyan kurallarla, kendilerinin veya başkalarının deneyimlerinden seve seve faydalanırlar. Bunun yanı sıra duygusal bir varlık olduklarından duygularının kendilerini yönetmesine izin verirler. Örneğin, ilk karşılaşmada olumlu izlenim edindikleri insanlar hakkında kararları nı nadiren tekrar gözden geçirmek zorunda kalırlar. Duyguları çok kolay yaralanır. Yanlış bir kelime ile derinden sarsılır ve yuvalarına çeki lirler. Haklı eleştirileri bİle çok zor kaldirabilİrler. Ona, dünyanin gerçeklerle çok az ya da hiç ilgisi olmayan resmini çizen güçlü fantazileri, onu hüzünlü iç. dünyasının derinliklerine iter. Sık sık, kendine güvenli bir sığınak kabul ettiği geçmişe döner. Aile anlayışının kökleri de burada yatar. Yengeç erkeği de kadını da çok evcimendir. Ailelerini her şeyden çok sever ve kendilerini bunun için feda ederler. Diğer yandan Yengeç, par lak mizah anlayışı ile toplumda hemen fark edilen biridir. Her şeyden önce gösterişli konuşmasıyla dinleyicileri etrafına toplar. Genelde ilgi odağı olmayı sever ve hayran olunmasa da kendisine saygı gösterilmesini ister. Bu ihtiyaç bütün hareketlerinin gerçek nedenidir. Bir aşık olarak Yengeç -kim tersini bekleyebilirdi?- duygulu, arzulu ve oldukça tutkuludur. Her eşte ideal hayat arkadaşini arar, ama tabii ki hayal kırıklıklarından kurtulamaz ve bunları daha sonra güçlükle unutabilir. Bu nedenle, kusursuz eş arayışından vazgeçmelidir. Kendinden emin hareketlerinize rağmen aslında kolay yaralanan bir insansınız. | |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:24 am | |
| ASLAN
Aslan, kişiliğinde canlılığı, yaşam gücünü, ihtirası, yiğitliği ve asaleti temsil eder. Yürüyüşü, canlı hareketleri, sıcaklığı, sağlam ve sakin görünüşü ile tanınır. Asla kendisinden şüpheye düşürmeyecek güçlü bir yapıya sahiptir ve son derece sıcak kalplidir. Doğallığı, neredeyse çocuksu cazibesi ve gözlerinde parıldayan yaşam sevinci, birçoklarında reddedilemez etki bırakan bir çekim gücüne dönüşür. Böyle seçkin yeteneklere sahip bir başka burç yoktur. Asalet, cesaret, doğru sözlülük, azim, sevme yeteneği, büyüklük, iyilik, gerçekten krallara göre bir kişilikte birleşebilir. Bunun yanında, kibir, gurur, hakimiyet hırsı, küstahlık, kendini beğenmişliği de vardır ve eğer bu kötü huyları artarsa, çekilmez, bencil bir krala dönüşebilir. Kesin olan şey, bu özelliklerin ve burada sayılamayacak eğitim, arkadaş etkisi ve sosyal çevre gibi faktörlerin değişik kişiliklere yol açabileceğidir. İdeal durumlarda dürüst, sıcak kalpli, geniş ve iyi insanlarla karşılaşabilir.
Şaşırtıcı olan Aslan insanlarının büyük problemleri çözerken bile, sakinliklerini çabuk kaybetmeleridir. Kendilerine verdikleri değere bağlı olan ve her problemi çözmelerine yarayan güçlü azim, onları gıpta edilecek derecede hoş gösterir. Canlıları anlama ve dikkatlerini her şeyin özüne yöneltme yetenekleri vardır. Bu özelliği onu korkulan bir eleştirmen yapar. Gözüne batan her şeyi acı alaylar, yaralayıcı sözler ve en iyi durumda kırıcı bir imayla acımasızca eleştirecektir.
Eleştirileriyle bir insanı kırıp kırmadığı onun için önemsizdir. Başka bir fikrin doğruluğunu kabul etmemekte direnir. Onun kararları "hatasızdır."
Genellikle doğru olan öğütlerini severek paylaşır birisinin bunu isteyip istemediği önemsizdir. Tamamen iyi yüreklilikle buna teşebbüs eder, ama bazen bu öğütler, bazılarına fazla gelebilir ve bu yönüyle sevilmeyebilir. Aslanın yapısı herkese hoş gelmez.
Ayrıca hakimiyet hırsı, ilk bakışta anlaşılmasaydı gizli kalabilirdi. Aslan başka türlü yapamaz. Her şeye ve herkese hükmetmelidir. Bu da onunla ilişkiyi zorlaştırır. Öte yandan çok duygusaldır. Eğer birisi ondan şüphelenmeye veya yeteneklerini sınamaya kalkarsa, hemen yakıcı cevaplarına maruz kalır. Bu tür bir yaklaşım onu çok derinden yaralayacak ve tepkisi herkesi şaşırtacak kadar sert olacaktır. Ama ümitsizliği uzun sürmez, çünkü temel yapısı iyimserdir. Yaşama sevinci yüzeye çıkar.
Sevdiği ve kendisini seven sadık insanı ortada bırakmaz. Dürüsttür, eğilimlerini bilen birisi, ona güvene bilir. Kendini feda etme derecesine varabilen iyi kalpliliği, verdiği sözlerden anlaşılabilir.
İnsanları tanıma konusunda pek iyi değildir. Saf, çocuksu olabilir. Kötü niyetli insanlar tarafından kullanılma veya aldatılma tehlikesi içindedir. Yalancılar ve sahtekâr işadamları için, o iyi bir kurbandır, onun iyi şöhretini ve güvenilir kişiliğini kullanarak herhangi bir kirli işe onu bulaştırmak isteyebilirler. Aslan insanları "hayatını sanat gibi yaşayanlara" hayrandırlar. Ama sanatla basitliği birbirinden ayırt edemezler. Onlara uymayan şeyleri taklit etmeye çalışırlar. Bu yüzden ciddi sorunlarla karşılaşabilirler. Aslan insanı, esprili, girişken ve konuşkan bir dosttur. Şehrin gizli ama seçkin yerlerini bilir ve en iyi yemeğin nerede yenilebileceği, en ilginç insanların nerelere gittiği gibi konulardan haberdardır. .Onu sanat olaylarında, antika dükkanlarında ve bit pazarlarında görebilirsiniz, buraları iyi koku alan burnuyla bulur. Güçlü kişisel cazibesi ve doğal çocukçuluğu
yeni insanlarla tanışmasını kolaylaştırır. İnsanlar onun dostluğunu ararlar. Bir Aslanla arkadaş olmak herkes için kazançtır. İyimser canlılığı, etrafına da bir ferahlık yayar. Huzuru, kendine güveni ve gücünden kaynaklanır.
Sakinlik kaynağı olan kendine güveni, bazen kendine fazla değer verme ve kibire dönüşebilir. Bunun için onu ciddiye alan ve eleştirme cesareti olan arkadaşlar, seçmesi önerilir. Kibrinin ve gururunun tehlikeli sınırlarını aşmayı biliyorsanız, uzun tartışmalardan sonra yanına yaklaşabilirsiniz. O zaman mantıklı biri olabilir.
Hırsına bağlı olan bitmek bilmez enerjisi, işte ve özel hayattaki başarısının temelidir. Bir şeyi ele alış biçimi, yapılaşmış yetenekleriyle birleşerek, ona doğuştan gelen bir lider kişiliği verir. Aslan insanları gerekirse inisiyatifi ele alırlar. Dizginler ondayken, hiçbir şey kötü gitmez. Onun için sorumluluk taşımak bir zahmet değildir ve "her şey iyi gitmeli" fikri, en zor durumları bile kolayca halletmesini sağlar. Ayrıca olayları büyütmeyi severler, ne zor bir işle uğraştıklarını gösterip hedefledikleri ilgi ve takdiri toplamak isterler.
Birisi ona yardım teklifinde bulunursa, gururu yüzünden reddedecektir. Böyle bir olay onun için yerin dibine geçmek gibidir.
Aslan insanları, genellikle çok aktif ve dinamiktir. Fakat avare ve tembel bir şekilde vakit geçirmeyi de onlardan iyi kimse beceremez. Uzun uzun "keyifli tembellik" yapmaları olasıdır.
Hassas ve gururlu ruhlarını iyileştirmek için gerekirse hile yapabilirler.
Aslan burcu gücünü ve motivasyonunu fikirlerinden alır. Bir şeyden tam emin değilse veya kendinden şüphe ediyorsa, içindeki itici güç eksik demektir.
Aslan insanları, aile kurmaya karar verirlerse, dürüst, iyi kalpli ve sevgi dolu bir koca ve ebeveyn olurlar. Yine de devamlı haklı olma iddiasına ve hakimiyet hırsına eğilimlidirler. İş hayatında durumları o kadar iyi değilse ve sosyal itibar sorunları varsa, dört duvar içinde gerçek bir despot olabilirler. Ama bu istisnadır. Aile üyeleri; özellikle çocuklar, hangi yoldan onun kalbine ulaşabileceklerini hemen öğrenirler. İlgi odağı olup eğilimlerinden emin olunduğu ve öğütleri dinlendiği sürece, çok uyumludurlar.
| |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:25 am | |
| BAŞAK Kendinizi müzede gibi hissettiğiniz bir evdeyseniz ve orada kalemler yazı masasının kenarına paralel yerleştirilip, kitaplar büyüklük sırasına göre dizilmişse ve ortam desintan kokuyorsa, hiç şüphe yok ki evin sahibi Başak burcunda doğmuştur. Aklın gezegeni Merkür tarafından yönetilen Başağı, dış çevresi ve ruhsal durumundaki karmaşa kadar rahatsız eden bir şey yoktur. ,Zodyak' ın altınca burcu olan Başağın en önemli özelliği akıllı olması ve doğruyu yanlıştan ayırabilme yeteneğinin olmasıdır. Bu burçta doğanlar dikkatlidirler, ölçüp biçerler, düşünürler, karşılaştırırlar ve ondan sonra karar verirler. Her şeyi dikkatli bir şekilde analiz ettikleri için, uygun olmayan şeyleri hemen anlayıp, onu en hızlı bir şekilde "düzeltmeye" çalışırlar. Sözünü ettiğimiz bu özellikler, Başağı titizlik delisi gibi gösterebilir. Diğer yandan Başak insanlarına, dürüstlük ve samimiyete dayalı büyük özen göstermek gerekir.
Başağın ayakları sımsıkı yere basar zaten onu etkileyen madde topraktır. Zodyak' ın problemli üyeleri, özellikle birine dayanma ihtiyacı duyan Yengeç için, Başak huzur ve güven kaynağıdır. Bazı insanların aklını başından alan ve akılca hareketlerin imkânsız olduğu düşünülen durumlar, Başağı şaşkına çevirmez. Verilmesi gereken kararları, bilgisayar kadar güvenilir ve doğru verebilir. Doktorluk veya hemşirelik gibi çabuk ve doğru karar vermenin bir insanın yaşamanı kurtardığı mesleklerde bu burçtan insanların bulunmasına şaşırmamak gerekir. Başak, devamlı mızmızlanan müşterilerin sayısız şikâyetleriyle uğraşması gereken bir otel müdürü olarak da sakinliğini korur ve gerekeni yapar.
Buraya kadar söylediklerimizi bir sonuca bağlarsak; Başak, karmaşık olmayan ve belki biraz tek yönlü bir burç gibi gözüküyor. Farklı bir ruh sal yönü yok gibidir. Ama peşin hükümlerden kaçının. Çünkü Başak burcunun tüm karakterini henüz ele almadık. Merkür'ün çocukları olan Başaklar, çok "akıllı"dırlar, asla sıradan veya soğuk değildirler. Duygusal anlarda nadiren tepkî göstermeleri onların duygusuz olduklarını göstermez. Çok duygulu ve şefkatlidirler ama sevdikleri insanlara yeterli ilgiyi göstermezler. Başak insanları zayıf noktalarını tümüyle bildikleri için kendinden şüphe etmeye meyillidirler. Ama şüpheleri, varlıklarının manevi temelini sarsacak kadar ileri gitmez. Bunun için toprak unsuruna kök salmışcasına bağlıdırlar. Başaklar bu dünyada yer edinme konusun da kendilerinden şüphe ederler. Bundan dolayı daha önceden yaptıklarını koruma ve güvensizliklerini giderme çabaları vardır. Başakların kutsal kitabı takvimleridir. Buna en önemsiz anları bile işaretleyeceklerdir. Ama kader planlanamadığı için bu dünyada en uyanık Başağın bile tahmin edemeyeceği şeyler olur. Bir kaos içine düşme korkusu yüzünden bazı Başaklar aşırı hareketlere eğilimlidirler. Hayat planlarını öyle abartırlar ki her coşku ve heyecan daha doğmadan yok edilir. Etraflarına koruyucu bir duvar örerler ve sonra da hapisteymiş gibi yaşadıklarından şikâyet ederler.
Başakların göze çarpan başka bir özelliği de kendilerine çok dikkat etmeleridir. Bu, başka burçların sinirine dokunabilir, örneğin Başağın yatak odasındaki büyük aynanın önün de sivilce ve deri bozuklukları ile uğraşmaları gibi... Başak erkekleri için saç dökülmesi en büyük talihsizliktir. Her sabah şakaklarındaki boşluğun büyüyüp büyümediğini kontrol ederler.
Aşırı dikkatlilik, Başaklarda sadece dış görünüşte kalmaz. Bu burcun üyeleri iç dünyalarını da acımasızca incelerler. Kendilerinin ve diğerlerinin zayıf noktalarını görürler. Başak tarafından yapılacak bir eleştiri, karşı taraf için acı verici olabilir. Ama bunun içinde bir parça gerçeklik de her zaman vardır.
Başaklar, büyük iddialar ve gerçekler arasındaki çelişkiyi hemen fark ederler. Bu yüzden gerçekten sakin ve keyifli olduğu anlar çok nadirdir. O her olayı çok ciddiye alır. Ufak bir alay, kaba bir söz karşısın da Başak köşesine çekilir ve görünmez olur. Başkalarını cesaretlendirdiği konuları kendisi yapamaz. Alaylı sözleri yanlış anlar. Zayıf noktalarına rağmen Başağın ölçülü ve güvenilir bir karakteri vardır. Bu arada sakin görünüşünün altında bastırılmış olan kuşku ve güvensizlik, bir gün patlayabilir. Bir örnek vermek gerekirse: Bu, tıpkı yüzyıllarca durulan bir volkan gibidir, volkan bir gün hiç belirti göstermeden patlar ve parıltılı ateşiyle çevresindeki her şeyi felakete sürükler. Başaklar patladıklarında, astroloji "vahşi Başaklar"dan bahseder. Yanındakilere 180 derecelik dönüşleri kavramak zor gelir, çünkü bu burcun karakteri ne tamamen zıt durumdadırlar. Sadece Başak çift karakterli değildir, İkizler, Yay, Balık gibi burçlar da öyledir. Bir öğüt: Başak kontrolünü kaybederse, onu kendi haline bırakın. Böyle değişimler "vahşi Başak"ta tam bir fırtına etkisi yaratır. Yine de bu durum, Başak insanlarının her endişe ve sorunu içlerine atmaları ve sonradan değişik "psikomatik" hastalıklardan acı çekmelerinden iyidir. Başak, fiziksel sebeplerden çok, duygusal sebeplerden oluşan hastalıklara karşı özellikle duyarlıdır. Ancak başka insanlara yardım edebiliyorsa kendi acılarını "unutur". Başkalarının sorunlarını çözerken kendi problemlerinin üstesinden gelir. Yardım işlerindeki görevlilerin çoğunun Başak burcun dan olmaları bu nedenledir.
Sorunlu özelliklerden söz açılmışken, Başaklar haylazlık etmeyi severler. İnsanlığın geri kalanından farklı olduklarını düşündükleri için korkunç züppe olabilirler. "Güçsüz" buldukları insanların sorunlarına burunlarını sokarlar. Eğer kişiliğinin vahşi ve aşırı titiz yanlarını göz ardı edersek Başaklar güvenilir, çalışkan, dikkatli, akıllı ve temelci insanlardır. Aileleri ve dostlarıyla yakından ilgilenirler. Yanına yaklaşılması kolay insanlardır. Bir sanat eleştirmeni olarak, zevkleri ve kaliteyi fark etme yetenekleri vardır. Bu onları sanat eseri ve antika kolleksiyonculuğunun ustası yapar, özellikle de bu pahalı hobiyi olası kılacak bir işleri varsa. Eşyaları dik katli kullanmayı bilirler, onlara bir şeyi ödünç verirseniz, aynı şekilde geri alacağınızdan emin olabilirsiniz. Bunun dışında; onları yöneten akılcı Merkür, bir bardak şarapla çakır keyif olmalarını sağlar. O zaman biraz katı olan Başaklardan, kendileriyle bile dalga geçebilen esprili hikâyeciler çıkar.
Son olarak, özellikle yaşlı Başak insanlarını ilgilendiren bir konuya değinmeliyiz. Başaklar düzenli yaşam anlayışlarından dolayı uzun yıllar yaşarlar. Yalnız kalmayı tercih ederler. Başak insanları gençken bile parti çılgını değildirler. Arka planda olmayı severler, sadece saygı değer başarılarla göze batmayı isterler. Kendilerine ihtiyaç duyulduğunu bilmek, iş ve aile yaşamlarına anlam katar. Çocukları evden ayrılıp hayat arkadaşlarına kaybettiklerin de yalnızlaşırlar. Her şeye rağmen Başak insanlarının birçok kültürel ilgi alanları vardır, okurlar, müzik dinlerler, çok yaşlanmamışlarsa tiyatroya veya konsere giderler. Kitap ve müzik onlar için çok önemli olmasına rağmen, insan ilişkileri ve sıcaklığının yerini dolduramazlar.
Özellikle Başak insanları yaşlanınca sabit fikirli ve hareketsiz olurlar. Gençler bundan korkmamalı ve bu muhafazakâr görünüşün altında sadece güvensizliğin yattığına düşünmelidirler. "Yaşlılar"' ın ne dediğini dinlemeliler. Başak erkeklerinîn hikâyeleri özellikle hoştur, çünkü eşsiz bir hafızaları vardır. | |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:26 am | |
| TERAZİ Terazi burcunun, dengeli insanları temsil etmediğine kim inanır? Aynı zamanda bunun terside doğrudur. İki kefesi olan teraziyi göz önüne getirdiğimizde bu burçta doğanların yapısını tam olarak anlayabiliriz. Tıpkı bir hukukçunun bağlı gözlerle iki terazi kefesini dengeye getirmeye çalışması gibi, Terazi insanı da sezgisel olarak adalet için çabalar. Bir çelişkiden kurtulup diğerine düşmesi, terazi prensibini temsil eder: Denge, ancak kefelerin salınması durduğunda oluşur. Astroloji, onların karmaşa ve çelişki dolu yapılarını, Zodyak’ta terazi pozisyonuyla anlatır. Bu, yedinci burçtur ve rivayete göre insanlığın iki ayrı cinse doğru değişimin vücut bulmasına ithaf edilmiştir. Bu dengeli insanın iyi huylu, cazibeli, sempatik, nazik, hoşgörülü, akıllı, çalışkan, sabırlı ideal portresi çok çabuk kavgacı, asık suratlı, inatçı, tembel, boşboğaz, ve sabırsız olan tersine dönüşebilir. Bu değişim için, yanlış bir kelime, yanlış bir insanın varlığı yeter.Terazi insanları içlerinde derin bir çelişki yaşarlar. Çevrelerinden çok şey beklerler, hatta sadece yakın çevrelerinden de değil. Terazi insanı bundan dolayı acı çeker. Tıbbi olarak söylenirse bunlar mide ağrılarıdır ve her seferinde, adaletsizliği herkesi hayrete düşürür. Uyum için çabası nerede kaldı!Yine de Terazinin tartışmaya ihtiyacı vardır, kasten sebepsiz kavgalar çıkarır. Konu hiç fark etmez. Köy yaşamının tüm avantajları övülse de bunlara karşı gelecektir. Genellemeler ona çok terstir. Bu onu kavgaya davet etmektir.Kişisel tartışmalardan çekinir. Sinir sistemi bunun için çok zayıftır. Sanatsal kavgalarda tarafsız kalmaya çalışır. Bu tartışmayı gerekli kararlılıkla sürdüremez ve sonuçta uzlaşma sağlamaya çalışır. Belirgin olarak zıt bakış açılarını uzlaştırma, ortasını bulma ve barışı sağlama yeteneği ona tekrar hainlik, yüzeysellik ve ilkesizlik getirir. Bu, sadece herkes tarafından sevilmek için, dizginleyemediği arzusundan kaynaklanır. Bu sevgi olduğu sürece düşünce ayrılıklarından kaçınmaya hazırdır.Bir yandan gerçekler ve adalet için çabası, diğer yandan bunların başkaları tarafından tasvip edilebilir olması, onun karar vermesini zorlaştırır. Bütün olasılıkları dikkate alır ve bunları ölçüp biçer, ta ki karar vermesi için olaylar onu zorlayıncaya kadar. Hayret verici bir çabayla, kararlı olmadığını inkar edecektir. Çabuk karar verme konusunda da direngendir. Bir kararın tüm sonuçlarını önceden düşünmek için kendine zaman ayırmayan uçarı insanlardan nefret eder.Uyum için çabaları, sanata ve tüm güzelliklere yakınlığını gösterir. Sonuçta Terazi, tüm güzelliklerin gezegeni olan Venüs tarafından yönetilmektedir. Terazi insanı tüm ortamlarda çağdaş bir zevke sahiptir. Gösterişli bir şekilde giyinir ve ekzantrik olmasını gerektirmeyecek doğal bir zarafetle hareket eder. Gözlerindeki gülüş hiç donmaz. Güzel ve rahat evini zevkli bir şekilde döşeyeceği, değerli tablolara, klasik antika parçalara ve moda aksesuarlarına sahip olmak için çabalar. Nelerin birbirine uyduğu konusunda iyi bir zevki vardır. Evine manevi bir gözle bakar. Planlar ve sınırlar onun için dehşet verici bir şeydir, tıpkı saf fonksiyonellik gibi.Terazi çevresini seve seve kitaplarla doldurur. Ancak okuyacağı için değil. Okuması için basit bir cep kitabı yeterlidir. Arada bir, iddialı bir edebi eseri de okuyabilir, ama en çok aşk romanları okur ve renkli dergileri karıştırır.Terazi insanları hayalci midir? Tekrar açık bir evet ve aynı zamanda hayır. Çoğu zamanlarını hayal dünyasında geçirmeyi sevdikleri için inisiyatif kullanmaktan nefret ettikleri doğrudur. Bir hata yapabilirler! Güçlü bir rüzgar yüzlerine çarptığında hemen güvenilir bir limana koşarlar. Sonra da uzun sükunet anlarını kendilerinden esirgemezler ve kendilerine gerekli yakıtı depolamaya çalışırlar. Çevresindeki olumsuz olayları hemen fark ederler, bunların sonuçlarına uzun süre katlanmayı reddeder, ta ki tutkuları büyüyünceye kadar. Sonra aniden büyük bir enerjiyle patlar ve bu, kendilerini de şaşırtır. Kendi isteğiyle problemleri çözer ve sükunet anında uyumaya bıraktıkları ev, iş, arkadaşlık gibi tüm konuları tekrar ele alırlar. Ve yine bir öyle, bir böyle huyuyla çevresinden taleplerde bulunur.Terazi iyi bir ev sahibidir. İyi yemek yapmak onun işidir. İlgi alanı, günlük yaşamın küçük olaylarından, politik konulara kadar uzanır. İnsanları bir araya getirmek ona zevk verir. Birkaç dakika içinde samimi bir atmosfer yaratmayı başarır. Dinleyecektir, ama yine de sohbet ettiği kişiyle hemen derin arkadaşlık kurmayacaktır. “Arkadaşlar” onun için önemlidir, özellikle de yalnız kalmamayı garantilemek için. Arkadaşlıklarında kişiliğini korumayı başardığından, çevresini ihtiyacına göre değiştirmek ona zor gelmez. Aşk ilişkileri daha farklıdır. Onlara kendini tümüyle gösterir. | |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:27 am | |
| AKREP Klasik astrolojide Akrep burcu, kötülüğü, cehennem ve sadizmi, hırsızlık ve şiddeti temsil eder. Akrep insanı, kötü gülümsemesiyle insanları tahrik eden bir şeytan mıdır? Hayır, Akrep kesinlikle bir şeytan değildir, ama insanlara şeytanca hareketler yaptırabilecek özellikler taşır.
Akrep insanının etkisi altında olduğu yıldız Plüton'dur. Plüton bütün yıldızların tersine, güçlü insancıl içgüdülerin yıldızıdır. Akrep insanının hayatındaki en önemli güdü, tutkuların ateşidir. Duygularının kon trolünü elinde tuttuğu sürece, bunların içindeki enerjiyi yararlı bir amaç için kullanabilir. Ama duygularının kontrolünü kaybederse, zehrinin ulaşabileceği alandan hemen uzaklaşmalı. Akreplerin her zaman aşırılığa kaçmaları olasıdır. Hiçbir burç, hem iyi hem kötü işlerde böyle anlamlı başarılar elde etme yeteneğine sahip değildir.
Akrebin tutkulu olmasının kökleri cinselliğindedir. Akrebin, cinselliği en saf ve esaslı biçimde bedenine uyarladığı söylenir. Cinsel arzular onun el sürülmemiş gücünün sadece bir görünüşüdür. Bunu, modern psikanalizin kurucusu Sigmund Freud'un ortaya çıkardığı "Her insanın içinde az ya da çok bir güç vardır ve bu güç onun düşünce, his ve hareketlerini belirler" teorisinde de görebiliriz.
Saf, tamamen gelişmiş bir Akrep, Zodyak'ın en etkileyici burcudur. Söylendiği gibi Pablo Picasso böyle bir Akreptir. Yüzyılımızın bu büyük ressamı, herkesten fazla tutkularının efendisi ve kurbanıydı, hem şeytana tutulmuş hem de ruhaniydi.
Akrep erkeği çekilmez bir eştir. Gömlek değiştirir gibi sevgili değiştirir. Olgun Akreplerse, gerçeği bul ma yolunda bitmek bilmez isteklerle dolu, kendilerine ve diğer insanlara karşı umursamaz olurlar. Bu burçta birçok dahi doğmuştur.
Buna rağmen, Hitler'in Seytani propaganda bakanı Goebbels (o da Akreptir) hiç de böyle değildi. O, gelişmemiş Akrebin bir prototipi miydi? Şüphesiz Goebbels Akrep insanının temel özelliklerini taşıyordu: agresiflik, güç, kendine güven, keskin zekâ ve cesaret. En önemli özelliği otoriteye olan inancıydı. Gebbels'in, "Führer"i Hitler'e olan Tanrısal sevgisi, onu dünya tarihinin en büyük ve vicdansız liderlerinden biri yaptı. Böylece de kötü mesleklere giren Akreplerin yetenekleri üzerine resmî bir örnek oluşturdu.
Bu tanınmış Akrebin yaşam öyküsünden sonra, bu burcun karakterini biraz daha açalım."İşin karmaşık yolu varken neden basit yolu seçeyim`?" sözü Akrebin hayatını anlatır. Burada da zekâ küpünün zehirli fikirlerini görüyoruz. Onlar için hayat, yanımızdan huzur ve barış içinde geçmesini seyredemeyeceğimiz kadar kısadır. Her şey paramparça da olsa o kendi halinden memnundur. Tartışmalar, kavgalar, zafer veya yenilgiler; bunların hepsi Akrebe göredir. Anlaşmak sizin hiç hoşunuza gitmez. Huzuru sadece değişim aradığınızda istersiniz.
Hayat, Akrep için bir deney sahasıdır, ama oyun bahçesi değildir. Yaptığınız her şeyi çok ciddiye alırsınız. Kesin sınırlarla çizilmiş bir amacınız vardır. Her şey bu amaca nasıl ulaşacağınız sorusu çevresinde döner. Yolunuza çıkan her şeyle savaşır ve mümkünse yok edersiniz. Başkalarının oyunlarını bozmayı, onların hile ve stratejilerini açığa çıkarmayı seversiniz. Hiç kimse sizi aldatamaz. Siz bütün sahtekâr ve yalancıları hemen farkedersiniz. İnsanın içini okuyan bakışlarınızın hedefi olan kişi, iç çamaşırlarıyla kalmış gibi olur. Oysa sizin kartlarınızı görmek çok az kişiye nasip olur. Birisi özel işlerinize burnunu sokmaya ve ya ruhunuza girmeye çalışırsa, çok şiddetli tepki verirsiniz. Bu sizin için hoş bir durum değildir. Böyle tutumlar Akrebi kibirli, egoist ve hesaplı olmaya zorlar.
Ama sizin için "sağlıklı" bir egoizm, zararlı bir şey değildir. Kendinizi yolundan döndürülemeyen bir bozkır kurdu gibi hissediyorsunuz. Eğer "yoldayken" kendinize ve diğer insanlara karşı duyarsız oluyorsanız, bu sizin görev anlayışınıza göre "iyi bir şeyin" kanıtıdır. Biraz şüpheli olan "amaç, araçları meşru kılar" sözüne göre hareket ediyorsunuz.
Ama kendinizi kandırmayın. Kendinden çok emin görünen Akrepte bile kibir ve benmerkezcilik, duygulu bir kalbi saklamak için bir örtüdür. Bütün insanlar gibi Akrep de sevilmek ister. Bağımsızlığına düşkün olsa bile yalnızlıktan acı çeker. Şiddetli bir şekilde bireysel özgürlüğü savunsa da bu sadece kendi yalnızlığını saklamak içindir. Akrep, kimsenin onun gibi bağımsız bir yaratığı sevmeyeceğinden öyle emindir ki bu yöndeki bütün iddiaları şüpheyle karşılar. Bunun yanında Akrepler gerçekten sevildiklerini hissederlerse, en tutkulu ve güçlü âşıklar olacaklardır. Kimse kalbini sizin gibi konuşturamaz.
Bu sert kabuğunun altında yumuşak bir öz mü saklıdır? En azından olgun, gelişmiş Akreplerde bu durum geçerlidir. Zayıflık olarak görülmemesi gereken duygusallığının yanında soylu bir karakteri de vardır. Siz Akrep olarak, inatçı yapınızla daha zayıf insanlara güç veren tipte bir erkeksiniz, tipik bir "aşk çöpçüsü" sünüz.. Bütün dost ve tanıdıklarınız duygusal problemlerini size anlatırlar, hatta bazen istediğinizden de fazla. Herkes sizden kurtarıcı rolü nü oynamanızı ister. Oysa siz bu role çok zor katlanırsınız. En iyisi siz bu "hobi" nizden bir meslek yaratın ve psikiyatr veya psikolog olun. Akrep insanlarının, dostlarının problemlerine gösterdikleri anlayışın sebebi kendilerinin de cennet ve cehennemden geçmiş olmalarıdır. Hatalarınızı bilme özelliğiniz size acı verebilir.
Tekrar gelişmemiş Akrep türüne dönelim. Bu kişi son derece bencildir. Böyle bir Akrep, amacına ulaşmak için her şeyi yapar ve bunu ya parken hiç düşünmez. Gaddar ve sadist olabilir, ona yapılan bir haksızlığı asla unutmaz. İntikam hırsı, düşmanını uçuruma itmek için en karı şık entrikaları hazırlama gücü verir Burada da maalesef hileci, katil ruhlu Akrebi açıkça görürüz.
Günlük hayatta Akrep insanlarıyla kolay kolay birlikte yaşanmaz, özellikle evlilikte. Buna rağmen onlarda güçlü, güvenilir, gerçekçi bir kişilik vardır. Akrepler her konuda başarılı olabilirler. Başka hiçbir burçta bu kadar çeşitli işler yapan insanlar yoktur. Başarılı sporcular, öncü bilim adamları ve dahi sanatçıların çoğu Akrep burcundandır. Evet, beceriksiz olmakla birlikte yaratıcılıkları, onları sanatçılığa yöneltiyor. Hayat, Akrep insanına bizim anlama sınırlarımızı aşan şeylerle uğraşma yetisi vermiştir. Buradan Hz. Muhammed ve Martin Luther gibi büyük din liderlerinin Akrep burcunda doğmalarının bir rastlantı olmadığı görülür. | |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:28 am | |
| YAY Yay, hayatı kimsenin sevmediği kadar sever ve gayretle ona kendi damgasını vurmaya çalışır. Orta karar başarılar ve geleneksel düşünüş, ona göre dehşet vericidir. Onun ihtiyacı, iyi bir yaşam ve yeni düşüncelerin keşfedilebileceği özgür bir ortamdır.
Yay insanları iyimser, canlı, atılgan, zeki ve rollerinden çok emindirler. Cesaretlerini kanıtlayabilecekleri her fırsatı değerlendirirler ve kendilerine yararlı olacağını düşündükleri insanlarla ilişki kurarlar. Yay umudunu, ünlü ve tüm dünyada takdir görmüş, sıradışı yetenekleri olan kişilere bağlar. Dünyadaki güçlü ve büyük kişilerin yaydığı ışıkla güneşlenir, başkalarının yaptığı işlerle
övünmekten çekinmez. Bazen, onun aslında hakkı olmayan bir nüfuza sahip olduğu iddia edilir. Bu burç bir yönetici olarak tanınır. Fakat davranış tarzı ve yapısı her zaman çok sempatik değildir.
Yay insanı, olağanüstü değişkendir. İster istemez Yayı etkileyen ve bir kuğuya ya da bir buluta dönüşebilen Jüpiter akla gelir. Daima yeni ülkeleri keşfetmek onun için çok caziptir. Merakı tatmin olduğunda, bu bölgeler onu artık pek ilgilendirmez.
Yayın bilinen kendine güveni; diğer insanlar üzerinde tıpkı bir kıvılcım etkisi yapar. Bu burç, tereddütlü arkadaşlıkları kayıtsızlıktan kurtarmayı bilir. Bu sırada birçok ceviz kıracaktır, ancak Yay bunu öyle hoş bir şekilde yapar ki cevizlerin sahibi bundan dolayı darılmaz. Yayı, yan-lış bir konuda kendini tehlikeye atmakla suçlarsanız, en iyi amaçlara sadece onun sahip olduğu konusun da kendini haklı göstermeye çalışacaktır...
Bir Yayla geçinmek öyle çok kolay değildir. Diğer yandan bu burç olmasaydı, Adem ve Havva'dan beri dünyada pek bir şey değişmezdi.
Acaba Yayın hayatı nasıl geçer? Her şey asi bir gençlik dönemiyle başlar. Yay her konuda erken olgunlaşmış biridir. Yeni deneyimler elde etmek ve eserleriyle sansasyon yaratmak için yanar tutuşur. Benzer şekilde girişimci Koçlardan farklı olarak, Yay daima hareketlerinin sonuçlarına katlanmaya hazırdır. Çok gelişmiş ve güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir. Eğitimi için aldığı parayı, eğlence yerlerinde harcamış olan genç bir Yay, gelecek aya kadar parasızlık çekecektir. Babasının gelecek ay kendisine vereceği paradan avans istemeyecek kadar da gururludur.
Yay, aşağı yukarı 30-40 yaşları arasında bir yetişkin olacaktır. Rahat biri olacak, ona zaruri görünen konforla çevresini kuşatacak, prensip ve meziyetler geliştirecektir. Her şey iyi giderse; çevresindeki in sanları sarsılmaz bir başarı, hoşgörü ve asilikle yöneten biri olacaktır. Değişime çok fazla inanır. Gerekirse tüm ilke ve kuralları hiçe sayarak, bir günah çıkartma rahibi rolü sergileyebilir. Hemen hemen her Yay, materyalist olduğu hakkındaki tüm suçlamaları reddeder. Buna karşın ileri görüşlü, namuslu, liberal ve hoşgörülü olduğunu iddia edecek tir. Namus anlayışı daha iyiye götürme isteğine dayanır ve bu özelliğe gerçekten de sahiptir. Ancak kişiliğinin bu yönünü, sadece kendisiyle aynı görüş açısına sahip kimselere açar. Çünkü Yay, insanları üç gruba ayırır: "İyi" insanlar; kendisine son derece sadık olan ve her konuda tüm öğütlerini dinleyen iş arkadaşları ve dostlarıdır. "Kötü" insanlar; kendisinden farklı bir anlayışa sahip olan kişilerdir. Ayrıca daha abartılı olarak, Yay bu insanların "aptal" olduklarını düşünür. Aksi halde neden Yayın liderliğini kabul etmesinler ki? "Belli bir düşüncesi olmayan" insanlardan ise, ilk gruba katılmalarını bekler.
Yay, iş dünyası hakkındaki hükümleriyle tam bir isabet kaydeder, ama eğer duyguları ve özel yaşamı iş yaşamına karışırsa, işte o zaman sık sık hatalar yapmaya başlayacaktır. Bu burcun en büyük sorunların
dan biri de aynı anda birçok konuyla ilgilenmesidir. Daima eksen üzerinde olduğun için Yay doğal olarak yeni ve çok yönlü konularla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Değişim arzusu onu, ilginç gibi görünen her iddiayı araştırmaya iter. Başarısızlık korkusu ya da girişimlerinin karaya oturması Yaya yabancı olduğu için sorunları genelde küçümser.
Detaylarla uğraşmakta sabırsız olduğundan, bu görevi başkalarına bırakır. Yayın zorluklardan kurtulma repertuarı oldukça geniştir. Sıkıntı ya düştüğünde zekâsı en yüksek düzeyde çalışır.
Yayı diğer burçlardan ayıran bir yeteneği vardır. İnsanları kendi ayakları üzerinde durdurmayı ve toplantılar organize etmeyi herkes ten daha iyi başarır. Kulüp ve firmaların kurucusudur. Zorluklarla severek başa çıkan Teraziden farklı olarak, kendini büyük gruplara entegre etmek Yayın amacıdır.
Yay, yalnızlıktan çok korkar ve bir şeyle meşgul olmadığında derin bunalımlara düşer. Onun için en iyi şey, kendini bir idealle beraber tanımlamaktır. Adalet için savaşacak ve tüm enerjisini başka insanlar için sarf edecek bir yapıdadır. İdealini paylaşmayan insanlar karşısında sevimsiz olacaktır. | |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:29 am | |
| OĞLAK Oğlağın hayatı iki devreye ayrılır: 30 yaşından öncesi ve sonrası. Bu yaş, doğumunda etkili olan Satürn'ün devir zamanıdır. Bu gezegen güneş etrafındaki turunu tamamlamak için 29 yıl ve 167 güne ihtiyaç duyar.
İlk 30 yılda Oğlak kendini bir arayış içinde bulur. Burcuna adını veren oğlağın emin adımlarla dik duvara tırmanışından, bu dönemde eser yoktur. Kendinden memnun değildir. Bir erkek keçi kadar tehlikelidir.
30 yaşından sonra Oğlak, gençliğinde kendisine çok pahalıya mal olan deneyimleri yerli yerine otur tur. Yani o, tam anlamıyla "sonradan açılan" biridir. Karşı cinsle ilişkiyi genelde "gerçek bir gecikme" ile keşfeder ve mesleki başarıları diğer burçlardan daha geç ortaya çıkar. Denilebilir ki hayatı ciddi bir mesele olarak görmesi onu başarı merdiveninin zirvesine çıkarabilir.
Dışarıdan bakınca kendinden emin, güçlü, sarsılmaz ve mesafeli görünür, ama içinde özen, sevgi ve ilgiye özlem duyar.
Hastalık derecesinde hassastır ve kendini sükunetle dış dünyadan soyutlar. Duygularını göstermek, bu burçta doğanlar için doktorluk mesleğinin zorluklarıyla kıyaslanabilecek bir meseledir.
Oğlak, titizliğiyle tanınır, her şeyi çok fazla ciddiye alır. Sözlerini vaktinde yerine getiren ve yapılmış anlaşmalarda güvenilebilecek biridir. Yalan, ikiyüzlülük ve riyakârlık onun için şeytan işidir. İdealleri gerçeklik, değerler, doğallıktır. Yüzeysellikten ve yapay olan her şeyden nefret eder.
Çoğu insan titiz ve zorlu Oğlağı sıkıcı bulur. O da bunu bilir ve bundan acı duyar. Korkunç bir mizah gücüyle tepki verir, kendi zayıflıklarını teşhir etmekten çekinmez. Kimse de ona karşı çıkamaz ve birlikte olduğu insanların zayıflıklarını yakıcı bir alayla eleştirir. Bu yüzden sürekli tepki alır.
Diğer burçların yanında Oğlağı iki özellik iyi tanımlar; sabır ve mantıksızlığa karşı hassasiyet. İkisi birlikte Oğlağın olayları ve insanları hayret edilecek kadar açık bir görüşle anlamasına yardım eder. Buna rağmen pek şanslı değildir. Kendini, kendi kurduğu hapishaneden serbest bırakmayı ne kadar isterdi... Yine de bunu nadiren yapabilir. Oğlağın iyilik perisi, zamandır. Tüm muhaliflerini bertaraf etmeye yardım eder. Oğlak burcunda doğanlar zamanı çok iyi kullanır. Bir hamlenin nasıl planlanacağını iyi bilir, bunu meslekte, toplumda ve aşk ta kanıtlar. Oğlağın parolası azimdir. Temel sözü ise "Ben organize ediyorum."
Oğlak yaptığı şeyi titizce yapar. Kararları daima aşırıdır, hiçbir ayrım yoktur. Oğlağın en büyük zayıflı ğı kibirdir. Dünyayı savaştan, anarşi ve ahlaki çöküntüden kurtarmak isteyen insanlar hep bu burçta doğmuşlardır. Bir konuda kararı, ancak konuya uzmanca hakim olduğunda verir. İtiraza tahammül edemez. Başkalarının eleştirileri onu niye ilgilendirsin ki! Oğlak hava kirliliğine karşı savaşmak için her şeyi yapar.
Şüphesiz, bu bir abartıdır ve bir Oğlakla beraber yaşayan kişi onun yapısının "karanlık" yönünü tanımıştır: Oğlak hoşgörüsü olmayan biridir. Kendisine karşı çıkılmasına hiç katlanamaz. Onun zekâ ve mantığına hitap etmek daha akıllıca bir iştir. Eğer Oğlak hafifçe gülümsediyse, artık tehlikeli değildir.
O, alışkanlıkların insanıdır ve kendini en çok, katettiği yolda iyi hisseder. Güven dolu bir rutinlikte hissizleşip, hantal ve kuruntulu bir işkoliğe dönüşebilir. Toplumda nazik ve hoşsohbet biri olarak bilinir. Kendini hemen öne atmaz. Ona yaklaşmak kolay değildir, ancak onu bir arkadaş olarak kazandığınızda, Zodyak'taki tüm burçlar arasında daha güvenilir birini bulamazsınız.
Oğlak sabırlı ve çalışkan bir işçidir. Sınır tanımayan bir hırsı vardır. Belirlediği amaçlara ulaşmada gösterdiği sabır asla tükenmez: Karar verdiği her şeyi önceden düşünür, analiz eder ve ölçüp biçer. Ulaştıklarıyla uzun süre mutlu olamaz. Da ima daha fazla ve daha yukarı tırmanmak ister. Fikir zenginliği, girişimciliği ve olağanüstü yetenekleri sayesinde bir sanayi imparatoru ola bilir. Cazibesi ya da ilişkileriyle değil, eserleriyle başarılı olur. | |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:30 am | |
| KOVA
Kova, değişim ve devrimlerin gezegeni Uranüs'ün etkisi altındadır. Bu durum Kovaların arkadaş canlısı, uyumlu, ama ne yapacağı belli olmayan insanlar olarak tanınmalarına sebep olur. Değişik açılardan bakılırsa Kovanın zıtlıklarla dolu bir kişiliği vardır. Onun sıradan insanlar gibi tepki vermesini beklemeyin. Ayrıca değişimi, yenilik ve macerayı sever. Kovanın dengeli bir kişiliği olmasına rağmen, burcunun değişik etkileriyle dengesi çabuk bozulur. Aşırılığa kaçan davranışlara eğilimlidir. Dünyanın mevcut durumu onun hoşuna gitmiyorsa, onu değiştirip kendi ideallerine uydurmak zorundadır. Dünyada iz bırakmayı başarabilmiş dâhi Kovalar vardır. Örnek olarak köleliği kaldıran Abraham Lin coln gösterilebilir. Kovanın ideali baskıya karşı savaşmaktır. İnsanlara daha hoş bir dünyanın kapılarını açan, yeni besteler yapmış olan Wolfgang Amadeus Mozart, bunlardan biridir.
Bazı Kovalar enerjilerini uzay yolculuğu veya zaman içinde yolculuğu olası kılmak için harcamışlardır. Örnek olarak Jules Verne ya da H.G. Wells gibi ünlü bilimkurgu yazarlarını verebiliriz. Atlantik'i geçen ilk kişi Charles Lindbergh de Kova burcundandır. Hava grubundan olan bütün burçlar gibi Kova da abartılı duygulardan korkar. Aklın yardımıyla kon trol edilemeyen durumlardan mümkün olduğunca kaçmaya çalışır. Kendi zekâsı, Kova için tehlike anların da hiç düşünmeden kullanılacak bir çıkış kapısıdır.
Temelde iyi, anlayışlı, yardımsever ve hoşgörülü olan Kova, taraf tutmaktan kaçınır. Bu yüzden sık sık gevşeklikle suçlanır. Kova bir şeyi görmek istemezse, görmez...
Kovanın insanlığın nasıl olması gerektiği konusunda muazzam fikirleri vardır. İdealleri gerçekten çok büyüktür. Ütopyalar ve serseri fikirlerle ilgilenmeye eğilimlidir. Bir firmanın mali işler sorumlusu veya bir işin finans görevlisi olmak isteyen Kovalardan sakının. Ya bir dâhi ya da bir deliyle karşı karşıyasınız. Her koşulda dikkatli olmalı ve bir karar vermeden önce daha iyi bilgiler edinmelisiniz.
Kova için maddi değerlerin hiçbir anlamı yoktur. En büyük zayıflığı, savunduğu ideallerini kendisinde uygulayamamasıdır. İnsanlığı kurtarma isteğinde çok ciddidir, ama bu büyük işle ilgili günlük görevlerini bile unutur.
Bunun için Kova, sosyal duyarlılığına rağmen egoisttir. Ama bireysel değil, kollektif değerler için savaşır. Bu noktada diğer insanlardan tamamen ayrılır.
Eğer ideallerinî gerçekleştirmeyi başaramazsa, içine kapanır. Duvarları egoizmden oluşan bir kale kurar. Kendini hoş olmayan sürprizler den korumak için bu metodu kullanır. Birçok Kovanın kelime hazinesinde içtenlikle söylenen bir "sen" eksiktir. Kova burcunda doğanlar, dostluğun egemen olduğu bir dünya özle mi içindedirler. Aşkın arkasında büyük tehlikeler olduğuna inanırlar: Kırık kalpler, öldürülmüş rakipler gibi. Böyle bir aşk, bir dramla biter ve bu Kovayı korkutur.
Aşksız bir dünyada daha az kar maşanın olacağını düşünen Kovaların sayısı az değildir. Birçokları mantık ile duyguları arasında gidip gelirler.
Bir Kovanın, hayatında aşka çok yer ayırması nadir görülür. Aşk, bu burç için esas ideallerinden sonra gelir. Özgürlük kavgası, mesleki görevler; bunların hepsi onlar için aşktan önce gelir. Kova, Eros'a nadiren kurban olur. Kurban edildikten sonra, tekrar ezilenlerin haklarının ve büyük ideallerinin hayalini kurabileceği kendi dünyasına çekilir. Kova, günlük sorunları aşabilme ihtiyacı içindedir. Başka insanlarla ilişki kurarken kendini sevilmeye değer, hoşgörülü, biraz serseri gösterir. Eşinin özgürlüğüne saygı duyar. Kıskançlığını dizginleyebildiği sürece bu böyle sürer.
Dostları bu davranışını aldırmazlık olarak görürler, ama aslında öyle değildir. Kova, duygularını açığa vurması söz konusu olduğunda çok çekingendir. Ayrılık acısını gözyaşlarıyla belli etmesi ondan beklenemez.
| |
| | | Damlayaren Admin
Mesaj Sayısı : 63 Puan : 22477 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Burçlar ve Özellikleri Çarş. Eyl. 05, 2012 6:31 am | |
| BALIK Bir Aslan veya bir Akrep astrolojik olarak kolayca analiz edilebilir, ama Balığı anlamak o kadar kolay değildir. Bu burç çift kişiliklidir. Balık insanlarının tek dünyası, içinde yaşadığımız ve hayaller dünyasın dan tamamen ayrı olan gerçeklik değildir. Onlar için hayal ve gerçek arasında sınır yoktur. Hepimiz bazen rüyalarımızı yorumlarız. Örneğin, kuru bir musluğun dağdan akan deli bir ırmağa dönüşmesi gibi. Ve ya uyandıktan sonra gördüğümüzün rüya mı, yoksa gerçek mi olduğunu bilemeyiz. Balık insanları için bu durum çok normaldir. Onlar gerçek hayatla, gerçeği daha anlamlı yansıtıyormuş gibi görünen renkli fantezi dünyası arasında yaşarlar ve hangisinin daha gerçek olduğundan emin olamazlar.
Balık insanlarının şizofreniye yatkınlığı astrolojik açıdan kolayca açıklanabilir. Ba1ık, Zodyak' ın son burcudur. Orada madde ve ruh karşılaşır ve sırayla insanı etkileri altına alırlar. Bu, güneş sisteminin sondan bir önceki gezegeni ve Balığın doğumunda etkili olan Neptün'ün özelliğidir. O, genelde kavranması ve mantıklı olarak açıklanması zor şeylere; hayallere yatkındır. Yüzyılımıza kadar Neptün, güneş sisteminin son gezegeni olarak kabul ediliyordu. Bu yüzden astrolojide onun, insanlar üzerinde "dünya dışı" etkiler bıraktığı düşünülmektedir. Bunlar çok karmaşık gibi geliyor, ama bu durumun somut etkilerini Balık burcunda doğan insanlar üzerinde analiz edersek daha anlaşılır olabilir.
Başta kısaca sözü edildiği gibi, Balıklar sosyal yaşamda çok karma şık bir insan görüntüsü verirler, çünkü insan onların ne zaman ne yapacağını bilemez. Bir yandan iyi, anlayışlı ve yardımsever, diğer yandan çok kararsız, tutarsız, melankolik ve kırılgandırlar. Bir konuda çok ateşli davranabilirler, ama çok korkak ve çekingen de olabilirler. Kendilerin den şüpheye düşüp gerçek dünyaya aykırı hareket edebilirler.
Balık insanları hakkında kesin olan tek şey, değişkenlikleridir. Kendilerini hep bir maskenin arkasına gizleyip toplumun hoşuna giden her role girerler. Ama insanlara hayallerini anlatmaya başladıklarında, kısa bir süre için maskelerini çıkarmışlar demektir. Bu maskenin altında birbirine karşıt kişilik özelliklerini saklamaya çalışan bir insan vardır.
Balık burcunda doğan insanlar, inatla hayatın anlamını ararlar. Bunun sonucunda da şu evrensel soruyla karşılaşırlar: Hayat, sonuçta meyvelerini yiyemeyeceğimiz bütün bu kavgalara değer mi? Karakterinin belirginleşmesinden sonra bu fikir, hayata kayıtsızlıkla yaklaşmasına neden olabilir, çünkü kaybedecek bir şeyleri yoktur. Hayatlarını amaçsızca sürdürürler, yetenekli oldukları konularda bile beceriksizce davranırlar. İçlerine kapanır başarısızlıklarından dolayı acı çekerler.
Biraz da olgun, gelişmiş Balık in sanlarını inceleyelim. Böyle insanlar sabırlı ve kararlılıklarıdır. Thmin edebileceğiniz gibi büyük atılımlar yapamazlar, ama tamamen de batmazlar. Bu tip Balık insanları, gerektiğinden bir nebze bile fazla gayret göstermezler. Bir işe zihinsel ve ya bedensel olarak aşırı konsantre olmak onlara gereksiz gelir. Ama yine de başarılı olabilirler. Siz, gene de onlardan pek parlak bir kariyer beklemeyin.
Balık insanlarının her konuda bir fikirleri vardır. Konuşkandırlar, anlattıkları hikâyelerle diğer insanları hemen çevrelerine toplarlar. Kendilerini kimsenin dinlemediğini hissederlerse, rüyalara dalarlar. Ama Balık insanları lotoda sekiz tutturmayı hayâl etmezler. Bu onlar için çok bayağıdır ve Neptün'ün onlara kazandırdığı alışılmamış yaratıcı yeteneklerine uygun değildir. Rüya ülkesinin kapıları onlara hep açıktır. Bu hayaller öylesine canlıdır ki onları gerçekleştirme isteği duymazlar. Çünkü bir amaca ulaşmak için gerekli savaşçı ruhları yoktur. Bunun dışında günlük işlerin rutinliğinden nefret ederler. Mutlu olabilmek için, gelecekte olmasını umut edebilecekleri yeni bir şeye ihtiyaçları vardır.
Balık insanları fikirleriyle başkalarını heyecanlandırabilmek için çok çaba harcarlar. Onlar için önemli olan tek şey, yaratıcılıklarını mesleki açıdan kullanmaktır, örneğin bir reklam ajansında. O zaman devamlı emir almaktan şikâyet etmeyen yardımcıları varsa mesleklerinde yükselebilirler. Sıradan bir Balık tipi, pek azimli değildir. Sadece nehirde kalabilmeye çalışır, bir parça sürüklenir, sonra büyük çabalarla akıntıya karşı yüzer. Böyle Balıklar gerçekten acınacak tiplerdir. Kendi başlarına hareket edemezler, birer kukla gibidirler. Gerçi büyük planları vardır, devamlı mükemmellikten bahsederler, ana amaçlarına ulaşmak için hiçbir gayret göstermezler. Sırtlarını, kendilerinin yapamadıklarını başarmasını istedikleri bir eşe dayarlar. Akrep burcunun tersine, Balık kendi hatalarını ve zayıf noktalarını bilir. Bu önemli kavrama yeteneği, hayatta hiçbir şey başaramamış Balıklar da ne yazık ki kendine acıma ve nefret duygularına dönüşebilir. Böyle bireylerin sevme yeteneği körelmiştir. Kendinden nefret eden kimse başkalarını da sevemez.
Balık insanları, gerçek dünyadan kaçmanın bin bir yolunu bulurlar. Bazıları uyuşturucu ve alkol bağımlısı olur. Ancak bunun yalnızca kısa bir zaman için korkularını püskürttüğünü, ardından daha kötü bir kendine gelme duygusuyla dünyaya döndüklerini ve uzun vadeli sağlık problemleriyle yüz yüze olduklarını bilirler. Kimi Balıklar da tarikatlara üye olurlar. Ve bunlardan belki de asla kurtulamazlar.
En mutlu Balıklar sanatçı olanlardır. Konuşkanlıkları sayesinde sık sık onları koruyacak hamiler bulur. O zaman rutin ekmek kavgasından kurtulup yaratıcı yeteneklerini geliştirirler. | |
| | | | Burçlar ve Özellikleri | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |